GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI ve İNSAN TİCARETİ
Av. Nuri MEHMETOĞLU
Giriş
Değişik ülkelerdeki çeşitli uygulamalar, ya da savaş, iç çatışma, kıtlık veya ekonomik sorunlar yahut bunların dışında farklı etkenlerle, kimi insanlar, isteyerek veya istemeyerek ülkelerini terketmek zorunda kalmakta, terketmeler ve yeni ülkelere girişler de, zorluk ve/veya zorunluluk nedeniyle çok zaman yasadışı yapılmaktadır. Yasadışı yapılmasının doğal sonucu olarak bir takım suçların işlenmesi sonucunu da beraberinde getirmektedir. Bu suçların başatı da Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretidir.
Göç; daha iyi şartlarda yaşama veya yaşanan ülkedeki siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarsızlık ya da benzeri nedenlerden dolayı, kendi istekleri veya zorunluluktan dolayı yaşanan ülkeden, başka ülkeye yasa dışı yollarla gitme eylemidir. Göçmen, ülkesinden ekonomik veya diğer nedenlerle gönüllü olarak ayrılan, düzensiz göçmen ise; göç ettiği ülkeye, yasalarını ihlal ederek giriş yapan ve o ülkede kalmak için yasal hakkı olmayan kişilerdir.
Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme’ye göre: mülteci; “ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi” dir.
Karışıklıklara neden olan ve sıklıkla birbirlerinin yerine kullanulan diğer kavramlara birer kelime ile değinilrse, Sığınmacı; mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak henüz resmi statüleri tanınmamış olan, Vatansız; hiçbir devlet tarafından vatandaş olarak sayılmayan, kişi veya kişiler anlamlarına gelmektedir.
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti; Türk Ceza Kanununda, iki ayrı maddede iki ayrı suç olarak düzenlenmiş olmasına karşılık birbirine benzerliği ve bağlantısı nedeniyle aynı bölümde toplanmıştır.
Göçmen Kaçakçılığı
Göçmen kaçakçığı suçunu önlemeye yönelik, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve protokolü devletlere sözleşmede yasaklanan fiilleri suç haline getirme yükümlülüğü getirmektedir.Bu suç kanuni düzenlemede cezai müeyyideye bağlanmıştır.
“(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
Kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.
(2) Suçun, mağdurların;
a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,
hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
(3) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.
(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur” (TCK m.79).
Kanunda göçmen kaçakçılığı; doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan, yabancı birinin ülkeye sokulması veya ülkede kalmasına imkan sağlanması ya da Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlanması olarak tanımlanmıştır.
Göçmen kaçakçılığı suçu, seçimlik hareketli bir suç olduğundan, suçun oluşması için fiillerden herhangi birisinin işlenmesi yeterlidir. İcrai olarak işlenebileceği gibi, ihmal ile de işlenebilir.
Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru, yasal olmayan yollardan ülkeye sokulan veya kalmasına ya da yurt dışına çıkmasına imkan sağlanan yabancı veya yasal olmayan yollardan ülkeden çıkmasına imkan sağlanan Türk vatandaşıdır. Mağdurluk ve faillik aynı kişide olamayacağından, mağdurların göçmen kaçakçılığı suçundan cezalandırılmaları mümkün değildir.
Göçmen kaçakçılığı tek başına ya da toplu olarak iştirak iradesi ile işlenebilmektedir. Göçmen kaçakçılığı suçu, çoğunlukla bu amaçla biraraya gelmiş kişlerden oluşan çalışan suç örgütleri tarafından işlendiği göz önünde bulunduralarak, suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi cezayı arttırıcı etken olarak kabul edilerek düzenlenmişitir. Ayrıca şartları varsa bu kişiler, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan da yargılanır.
Suçun manevi unsuru, (menfaat elde etmek saiki ile) “maddi menfaat elde etmek maksadıyla” işlenmesi arandığından, özel kasttır. Bu nedenle taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Göçmen kaçakçılığı suçunda, mağdurun rızası bir hukuka uygunluk nedeni olamaz, zira mağdurun rızası, suçun unsurunu oluşturmaktadır. Ülkeye yasal olmayan yollardan girme, kalma veya çıkma fiilleri mağdurun iradesine dayandığından, her halde bu suç, ancak mağdurun rızası ile işlenebilmektedir.
Göçmen kaçakçılığı suçuna teşebbüs mümkündür. Bu halde gönüllü vazgeçme de kural olarak, o ana kadar icra edilen eylemler suç oluşturuyormuyorsa ceza verilmez.
Göçmen kaçakçılığı suçu, aynı zamanda Pasaport Kanunu’nda veya yabancıların Türkiye’de oturmalarına ilişkin mevzuattaki cezai hükümleri de ihlal ede(bili)r.
Göçmen kaçakçılığı suçunun cezası üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır. Suç, örgüt halinde işlenmişse ceza yarı oranında arttırılır.
İnsan Ticareti
Türkiye tarafından da imzalanıp, onaylanan; Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol insan ticaretinin yasaklanması ve cezalandırılmasını zorunlu kılmaktadır.
“(1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.
(3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur” (TCK m.79).
Kanuna göre: insan ticareti; zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokmak veya ülke dışına çıkarmaktır.
İnsan ticareti suçunu işleyen fillerin cezalandırılması ile içinde bulunulan zaaf ve sıkıntılardan faydalanılarak insanın özgürlüğünün ortadan kaldırılması ile vatandaşların koruma ve kollanması, kişi güvenliğinin sağlanması ve kişilerin sömürülmesine yönelik hareketlerin engellenmesi, İnsanlığın ve toplumun geleceği olan gençlerin ve küçüklerin özgürlükleri ve bedeni bütünlüklerininin koruması ve genel olarak kölelik ve insan ticaretinin engellenmesi ile insan şeref ve haysiyetinin korunması amaçlanmaktadır.
İnsan ticareti suçu; kadın, çocuk ve/veya yetişkinlerin; kaçırılmaları, bir yerden başka bir yere götürülmeleri, sevk edilmeleri veya barındırılmaları şekillerinde tezahür edebilmektedir. Ancak bu suç, bağlı hareketli olarak, tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak, kişiler üzerindeki denetim olanaklarından yararlanmak veya kişilerin çaresizliklerinden yararlanmaktadır.
Bu suç, özellikle kadınlar ve çocuklara karşı daha yoğun görülmekte ise de, herkese karşı işlenebilir. 18 yaşından büyükler için, bağlı hareketler aranırken, suçun mağduru 18 yaşından küçük ise, bağlı hareketler yoksa bile failler, bağlı hareketleri yapmış gibi cezalandırılacak.
İnsan ticareti suçu, icrai bir suç olmakla birlikte, ihmali olarak ta işlenmesi mümkündür. Bireysel veya toplu olarak işlenebilmekte ise suçun doğası gereği bu suç, çoğunlukla suç örgütleri tarafından işlenmektedir.
İnsan kaçakçılığı suçu; zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara tabi kılmak, fuhuş yaptırmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak saikiyle (amacıyla) işlenebildiğinden ancak özel kastla işlenebilen suçlardandır.
Göçmen kaçakçılığından farklı olarak, insan ticareti suçunda mağdurun rızası söz konusu değildir. İnsan ticaretinde mağdurun rızası olsa bile geçerli değil, çünkü mağdur, tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulanarak, çaresizliğinden veya üzerindeki denetim imkanından yararlanılarak ya da kandırılarak insan ticaretine konu edilmeye zorlanmaktadırlar.
Bu suçta teşebbüs olabildiğinden (kanun gereği yalnızca) 18 yaşından büyükler için gönüllü vazgeçme mümkündür, tamamlanan hareketler, suç teşkil ediyorsa ancak bunlardan ceza verilebilmesine karşılık, 18 yaşından küçüklere karşı bu suç işlenmeye başlanmış, bağlı hareketler (tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak, kişiler üzerindeki denetim olanaklarından yararlanmak veya kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak) icra edilmiş, fakat suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi suç tamamlanmış gibi cezalandırılır.
Eğer suç tüzel kişilik altında işlenmişse tüzel kişi yöneticileri fail olarak cezalandırılacak ve tüzel kişi için de güvenlik tedbirlerine hükmedilebilecek.
Tehdit, baskı, cebir, şiddet veya nüfuzu kötüye kullanma fiiller ayrıca cezalandırılmayacak, çünkü bunlar, insan ticareti suçunun unsurlarıdır.
BİLGİ: Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nuri MEHMETOĞLU’na aittir. Emeğe saygı bakımından kaynak gösterilerek içeriklerin kısmen veya tamamen kullanılması serbesttir. (2010’da Yazılmış 2020’de Gözden Geçirilmiştir.)