29 May
29May

CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLAR

Av. Nuri MEHMETOĞLU

Türk Ceza Kanunu’nda, cinsel suçlar “Kişilere Karşı Suçlar” arasında “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında, özel bir bölüm halinde düzenlenmiştir. Bu bölümde, dört ayrı suç yer almaktadır: cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz.

Kanunda dört ayrı tipi düzenlenen suçların her dördü cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar içinde yer almaktadır. Temel suç olarak ön planda görünen suç olan, cinsel saldırı, bir bakıma diğer suçları (çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz) da kapsamaktadır. Ya da başka bir ifade ile; çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz suçları, cinsel saldırı suçunun farklı biçimleridir de denilebilir.


Cinsel saldırı

Cinsel saldırı, rızası olmayan veya (yaşının küçüklüğü/akıl hastalığı gibi) herhangi bir nedenle rızası kabul edilmeyen bir kişinin (mağdurun), fiziksel güç, tehdit, korku, hile veya kandırma gibi fiillerle, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlâl edilmesi, vücuda organ veya sair bir cisim sokulması gibi, cinsel içerik içeren bir davranışa maruz bırakılmasıdır.

Cinsel saldırı; halk arasında, “tecavüz” “ırza geçme” gibi terimlerle belirtilse de aslında belirtilen terimler, cinsel saldırının nitelikli halidir.

Cinsel saldırının temel (basit) hali, mağdurun bedenine cinsel ilişki düzeyine varmayan seviyede temasta bulunmak, nitelikli hali ise vücuda “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suretiyle gerçekleşir.

Cinsel saldırıda, sarkıntılık ve cinsel tacizden farklı olarak vücut dokulmazlığının ihlali de mevcuttur. Bu nedenle herhangi bir vücut temasının gerçekleşmediği, vücut dokulmazlığının ihlal edilmediği cinsel davranışlar, cinsel saldırı değil, sarkıntılık veya cinsel taciz olabilir.

Cinsel saldırıyı düzenleyen kanun maddesinin hükümleri şöyledir:

“(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır. 

(3) Suçun; 

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur” (TCK 102).

Cinsel saldırı suçuyla korunan hukuki değer, kişilerin cinsel yaşam konusunda, özgür iradesiyle tercihte bulunma ve tercihleri konusunda kişinin cinsel özgürlüğüdür.

Cinsel davranışlarıyla, başka bir kişinin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, bu suçun faili olduğundan ve cinsel saldırı suçu, faili bakımından bir özellik arz etmediğinden herkes tarafından işlenebilir.

Kadın veya erkek, evli veya bekar kişilerin, cinsel davranışlarla, başka bir kişi tarfaından vücut dokunulmazlığı ihlâl edebileceğinden, yetişkin herkes bu suçun mağduru olabilir.

Cinsel saldırının temel şeklini oluşturan hareketler, evlilik birliği içinde, eşin diğer eşe  karşı gerçekleştirilmesi, suç kabul edilmemiştir.

Cinsel saldırının tipik temel şekli, vücut dokunulmazlığını ihlali ile, cinsel arzuların tatminine yönelik cinsel davranışlarla cinsel özgürlüğün ihlalidir. Vücut dokunulmazlığını ihlal eden cinsel saldırı, çoğunlukla fail ile mağdurun bedensel dokunuşuyla oluşur ancak dokunmanın ten teması ve çıplak olması veya cinsel organlara dokunma yana dokundurma şeklinde olması şart değildir.

Vücut dokunulmazlığının ihlâli sözkonusu olan bir hareketin gerçekleştirme amacının tespiti ile hareketin (fiilin) cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı belirlenebilecektir.

Tipik suçun manevi unsuru kasttır. Failin kasten hareket etmesi gerekli ve yeterlidir. Failin maddi unsurlarda yanılgıya düşmesi, (yanılgıya düşmemesi halinde davranışı suç teşkil etmeyecek olması) halinde bu yanılgı kastını kaldıracak, suç oluşmayacak.

Cinsel dokunulmazlık kişinin tasarrufta bulunabileceği hukuki değerlerden olduğundan,  hukuki olduğu sürece, ilginin rızası, (her türlü cinsel davranışı) hukuka uygun hale getirir.

Cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri 

Suçun, vücuda organ veya sair cisim sokulması suretiyle işlenmesi, cinsel saldırı suçunun, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerindendir.

Nitelikli halin oluşumu için, cinsel saldırı mağdurunun vücuduna, organ dışında herhangi bir cisim sokulması da aynı sonucu doğurmaktadır.

Organ veya sair cismin, vajinal, anal veya oral yoldan vücuda sokulması arasında herhangi bir fark yoktur. Kulak ve burun delikleri de, organ veya cisim sokmaya elverişli olmakla birlikte bu tür davranışların cinsel niteliği olmayacaktır. Bu nedenle, eylemin cinsel nitelik kazanması da gerektiğinden, sadece vajinal, anal ve oral yoldan sokma eylemlerinin cinsel nitelik taşıdığı kabul görmektedir.

Vücuda organ veya sair bir cisim sokmanın ilgilinin rızası hilafına olması gerekir.

Suçun oluşumu, mağdur durumundaki kişinin vücuduna organ veya sair cisim sokulmasını gerektirmektedir. Kişinin kendi vücuduna organ veya sair bir cisim sokması suç oluşturmadığı gibi bir başka kişiyi buna zorlaması da, suç oluşturmaz.

Vücuda organ veya sair cisim sokma, bir başka şahsa da yaptırılabilir. Bu durumda dolaylı faillik söz konusu olacaktır.

Cinsel saldırı suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki kişiye karşı işlenmesi de tipik cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerindendir. Cinsel saldırı suçunun, mağdurun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olmasından yararlanılarak, işlenmesi halinde, tipik cinsel saldırı suçu için öngörülen ceza arttırılarak uygulanacaktır.

Cinsel saldırı suçunun, kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde de, yine tipik cinsel saldırı suçu için öngörülen ceza arttırılarak uygulanacaktır. Zira, kamu görevi, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz, suçun işlenmesinde kolaylaştırıcı olarak kullanılmıştır. 

Kanunda sayılan yetkileri taşıyan kişiler, yetkilerine dayalı olarak (kamu görevlisinin kamu görevinden kaynaklanan etkileyebilme gücünü, vasinin vasilikten kaynaklanan yönlemdirme gücünü, hizmet ilişkisi içinde bulunan kişinin de bu ilişkisinden doğan etkileme gücünü) mağdur üzerinde cinsel davranışlarını gerçekleştirmeye zemin hazırlamak suretiyle kötüye kullanılarak, cinsel saldırı suçu işlemiş olmaları halinde, kanunun bu, nitelikli haline göre değerlendirilip cezalandırılacaklardır.

Cezada artırım yapılmasını gerektiren nitelikli hallerden biri de, suçun üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı işlenmesi ya da fiilin üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından işlenmesidir.

Suçun silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ve suçun insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağlığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halleri de, cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerden olup bu hallerde de tipik cinsel saldırı suçundan daha ağır cezaya hükmedilecektir.

Cinsel saldırı suçunun işlenmesinde cezada artırım yapılmasını gerektiren altı deiğişik nitelikli hal sayılıp düzenlenmesi karşısında, bir de cezada indirim yapılmasını gerektiren nitelikli hal düzenlenmiştir.

Buna göre; cinsel saldırı suçuna yönelik cinsel davranışın, sarkıntılık düzeyinde kalması hali, daha az cezalandırmayı gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Bir kimsenin vücut dokunulmazlığı ihlal edilsin veya edilmesin, vücut dokunuzmazlığı ve cinsel özgürlüğünü hedef alan, şehevi işaret, söz, yazı gibi fiiller sarkıntılık olarak kabul edilmektedir.

Cinsel saldırının temel şekli kapsamında değerlendirilmekle birlikte, belli bir ağırlığa ulaşmadığından, cinsel saldırı olarak ta değerlendirilemeyecek davranışlar, sarkıntılık  kapsamında olacaktır. Cinsel saldırıya yönelik olsa bile daha hafif olmakla sarkıntılık düzeyinde kalan fiiller ile henüz cinsel saldırının tamamlanmadığı haller, sarkıntılık olarak değerlendirilebilecektir.

Cinsel saldırı suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri

Cinsel saldırı sonucunda, mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmuş olması, kanunun ilk düzenlemesinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal olarak kabul edilmesine rağmen sonraki düzenlemelerde, mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmuş olması, neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal olmaktan çıkarılmıştır.

Cinsel saldırı fiilinin neticesinde, mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi, neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal olarak düzenlenmiştir. Bitkisel hayata girme veya ölüm neticeceleri, cinsel suçun işlenişi sonucunda olabileceği gibi, cinsel saldırıyı gerçekleştirebilmek için mağdura uygulanan cebir, şiddet ve diğer eylemlerinde kaynaklanabilir.

Bitkisel hayata girme veya ölümün, gerçekleştirilen cinsel saldırı sonucu meydana gelmiş olması hallerinde, en ağır yaptırım olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır.

Cinsel saldırı suçunun özel görünüm biçimleri

Cinsel saldırı; cinsel arzuların tatmini amacıyla vücut dokunulmazlığını ihlal eden (cinsel) davranışlarlarla gerçekleştirildiğinden sırf hareket suçudur. Failin cinsel arzularını tatmin edip etmemesi önemli değildir. Cinsel saldırı suçuna (temel şekli bakımından) icraya başlanması sonrası, failin elinde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanaması halinde teşebbüs sözkonusu olacaktır.

Suçun nitelikli şeklinde ise, cinsel saldırının vücuda organ veya cisim sokmak suretiyle işlenmesi gerekir. Organ veya cismin vücuda tamamen veya kısmen sokulmasıyla nitelikli hal gerçekleşir. Cinsel saldırının daha az cezayı gerektiren nitelikli şekline teşebbüs mümkün değildir. Cinsel saldırının icrasına başlandığı ve fakat tamamlanmadığı hallerde, suçun temel şekline teşebbüsten dolayı sorumluluk söz konusu olacaktır.

Cinsel saldırının icrasına başladıktan sonra icra hareketlerinden gönüllü vazgeçen fail teşebbüsten dolayı cezalandırılmayacaktır. Ancak gönüllü vazgeçme anına kadar icra edilen hareketler başka bir suç oluşturuyorsa, bu suçtan dolayı cezalandırılır.

Cinsel saldırının nitelikli hali olan, vücuda organ veya cisim sokmak suretiyle icra edilen cinsel saldırı, filin icra hareketlerininin tamalanması ile suç tamamlanmış olacağından, bu nitelikli hal gerçekleştikten sonra, suç tamamlanmış olacaktır. Bu nedenle, teşebbüs aşamasında kalan cinsel saldırı sonucu da olsa, gerçekleşen ağır netice bakımından da failin sorumluluğu söz konusu olacaktır.

Cinsel saldırı suçunun, neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinde ise teşebbüs söz konusu olmayacaktır.

Cinsel saldırı suçunun temel şeklini, davranışlarıyla, birlikte suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirenler müşterek fail olarak sorumlu tutulacaklardır.

Cinsel saldırıyı, birlikte suç işleme karanının icrası kapsamında gerçekleştirenlerin, fiil üzerinde hakimiyetleri yeterlidir. Fail(ler)in mutlaka cinsel bir hareket icra etmiş olması gerekmemekte, suçun icrasına yönelik katkısı yeterlidir. Yani suçun gerçekleştirilmesinde, mağdurun mukavemetinin kırılması, suçun işlenmesinin kolaylaştırılması gibi fiillerin işlenmesi de müşterek failliktir.

Birden çok kişi tarafından işlenmesi (müşterek failliğin bulunması) hali, cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli haldir.

Cinsel saldırıda suçu işlemesi konusunda faile, karar verdiren kişi(ler) azmettiren, suça yönelik  icra hareketlerini kolaylaştıran eylemlerde bulunan(lar) ise yardım eden olarak sorumlu olacaktır.

Cinsel saldırı suçunun işlenmesinde, mağdura uyguladığı cebir ve tehdit, suçun unsuru olduğundan, fail, cebir ve tehditten dolayı cezalandırılmaz. Ancak kasten yaralamaya neden olunan neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinde kasten yaralamadan dolayı cezalandırılır.

Cinsel saldırının temel veya nitelikli şeklini gerçekleştirmek üzere, kişinin hürriyetinden yoksun bırakıldığı hallerde, gerçek içtima hükümleri uygulanarak, fail, hem cinsel saldırıdan hem de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılacaktır.

Fail, cinsel saldırı suçunu işlemek için, mağdurun konutuna girmişse, ayrıca konut dokunulmazlığını ihlalden de sorumlu tutulur.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış cinsel saldırı suçlarında görünüşte içtima ilişkisi nedeniyle özel norm düzenlenmiş ve bu hallere özel ceza belirlenmiş olduğundan, hükümde belirtilen cezalar uygulanacaktır. Cinsel saldırı sonucunda mağdurun ölmesi veya bitkisel hayata girmesinde de özel norm/hüküm düzenlenmiştir.

Aynı mağdura karşı cinsel saldırı suçunun, değişik zamanlarda ve birden fazla sayıda gerçekleştirilmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanır.


Çocukların cinsel istismarı

Cinsel saldırı suçunun, mağdurunun çocuk olduğu haller, hem kanunla özel düzenlenmiş hem de cinsel saldırı terimi yerine (sömürme, birinin iyi niyetini kötüye kullanma, anlamlarına gelen) cinsel istismar tabiri kullanılmıştır. İlk düzenleme ve sonraki ekleme ve düzenlemelerle cezalar arttırılmıştır.

Cinsel istismar deyiminden; on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

“(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden; 

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,

anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz. 

(3) Suçun; 

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur” (TCK m.103). 

Herkes bu suçun faili olabilirken, mağduru ise sadece çocuk olabilir.

Onsekiz yaşını doldurmamış kişilerin tamamı çocuk iken, kanunda (bu madde yönünden) 15 yaş altı ve üstü çocuklar ikili ayırıma tabi tutulmuştur.

On beş yaşını tamamlamamış çocuklar (ile on beş yaşını tamamlamış olmakla birlikte filin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş) çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar suçunu oluşturmaktadır.

Onbeş-onsekiz yaş arasındaki; diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar suçunu oluşturmaktadır. Küçüğün ergin kılınması, ya da evlenerek kanunen reşit olan onsekiz yaş altı kişi de olsa, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar suçunu oluşturacaktır.

Suçun konusu, cinsel davranışa maruz kalan, cinsel davranışların üzerinde gerçekleştirildiği çocuğun vücuduna yönelik cinsel istismar niteliğindeki davranışlardır.

Bir davranış, davranışın cinsel yönden yararlanmaya ve/veya cinsel yönden sömürmeye yönelik olması halinde cinsel istismar olarak kabul edilebilir. Çocuğun, kendisine yönelik cinsel davranışta bulunmaya, ya da çocuğun kendi üzerinde cinsel davranışlarda bulunmaya zorlaması da cinsel istismar olacaktır. Failin, ayrıca tatmin olmasına gerek yoktur.

Cinsel istismar suçu, tipik suçun bütün unsurları ile ancak kasten işlenebilir. Suçun oluşması için kastın dışında başkaca bir manevi unsur aranmamıştır. Bu bağlamda, failin mağdurun çocuk olduğunu bilmesi de gereklidir. Suçun nitelikli şeklini gerçekleştirmişse buna ilişkin halleri de bilmelidir. Onbeş yaşın altındaki küçüklere yönelik cinsel istismarda, küçüğün rızası olsa bile, davranış suç teşkil edecektir.

Çocukların cinsel istismarı suçunun nitelikli halleri

Suçun vücuda organ ve sair bir cisim sokmak suretiyle işlenmesi, cinsel istismarın cezasının artırılmasını gerektiren en önemli nitelikli halidir.

Ancak mağdur çocuk onbeş yaşını doldurmuş ve algılama yeteneği gelişmiş ise vücuda organ veya cisim sokmanın, küçüğün rızası hilafına gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Burda fiil (ancak) cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka nedene dayalı olarak yapılmışsa bu kapsama girecektir.

Suçun vücuda organ ve sair bir cisim sokmak suretiyle işlenmesi halinde daha yüksek cezayı gerektiren şekilde alt sınır belirlenmiştir.

Suçun vücuda organ ve sair bir cisim sokmak suretiyle işlenmesi dışında da, çocuğun cinsel istismarında (cezayı ağırlatıcı) nitelikli haller düzenlenip daha ağır ceza verilmesi öngörülmüştür.

Bunlar, çocuğun cinsel istismarı suçunun; birden fazla kişi tarafından birlikte, insanların toplu bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanılarak, üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı olan kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halleridir.

Bu hallerde, failin, temel tipik suça verilecek cezanın yarısı kadar arttırılması şeklinde cezalandırılması öngörülmüştür.

Çocukların cinsel istismarı suçunun; onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı tehditle, sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak (onbeş-onsekiz yaş arasındaki) diğer çocuklara karşı silahla, işlenmesi hâllerinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Çocukların cinsel istismarı suçundaki; fiil(ler)in sarkıntılık düzeyinde kalması hali, nitelikli  hal olarak kabul edilmiş ve bu durumda cezada indirim öngörülmüştür.

Çocukların cinsel istismarının neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri

Çocukların cinsel istismarı suçunun işlenmesi neticesinde; cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması, mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâllerinde, yaralama halinde kasten yaralama suçunun karşılığı ceza ile bitkisel hayata girilme veya ölümü hâllerinde ise, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Çocukların cinsel istismarının özel görünüm biçimleri

Çocukların cinsel istismarı suçunda teşebbüs, genel hükümlere tabidir ve şartlarının oluşması halinde gönüllü vazgeçme hükümleri de uygulanır. Elverişli hareketlerle cinsel istismarın nitelikli şeklinin icrasına başlanması ve tamamlanmasından gönüllü vazgeçildiği halde, cinsel istismarın nitelikli şeklinin ayrı bir suç olarak değerlendirilmesinden kaynaklı cinsel istismarın temel şeklinden cezalandırılması uygulanmaları görülebilmektedir.

Bu suç, iştirak bakımından bir özellik göstermez. Ancak, birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi (müşterek faillik) halinde cezada artırım yapılmasını gerektiren nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Cinsel istismar için başvurulan cebrin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde gerçek içtima hükümleri uygulanarak, cinsel istismar ve kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış şeklinden ayrı ayrı cezaya hükmolunmaktır.

Şartlarının varlığı halinde, zincirleme suç hükümleri, cinsel istismar suçu bakımından da uygulanır.


Reşit olmayanla cinsel ilişki        

Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen neden olmaksızın oluşan cinsel davranışlar, reşit olmayanla cinsel ilişki başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir.

Çocukların cinsel istismarı suçu düzenlemesinde, onbeş-onsekiz yaş arasındaki çocuklar bakımından, suçun, rıza olmaksızın sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak işlenmesi hallerinde cezalandırılması öngörülmüştür.

“(1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur” (TCK m.104).

Buna göre; cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş-onsekiz yaş arasındaki çocukla cinsel ilişkide bulunulması halinde, ancak şikayet varsa fail cezalandırılır.

Fail ile mağdur arasında evlenme yasağı bulunması hali, nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve şikayet şartı aranmaksızın daha ağır ceza öngörülmüştür.

Ayrıca, suçun; evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâli de nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve şikayet şartı aranmaksızın aynı (ağır) ceza öngörülmüştür.

Reşit olmayanla cinsel ilişki genel kast ile işlenebilir. Mağdurun reşit olmadığının bilinmesi ve bilerek ve isteyerek cinsel ilişkiye girilmesi ile oluşur. Teşebbüse müsait olup, gönüllü vazgeçme mümkündür.

Birden fazla kimsenin bu suçu birlikte işlemesi de mümkündür.

Rıza ile cinsel ilişkiye girildiğinden, suç kapsamında kasten yaralama veya hürriyetin ihlali gibi suçun unsurları olan diğer suçlardan ceza verilmeyecektir.

Suç tipinde 15 yaşını tamamlamış ve eylemin hukuki anlam ve sonucunu anlayan kimsenin rızası hukuka uygunluk nedenidir.

Rıza ile yapılmış olsa da reşit olmayanla cinsel ilişki yine de suçtur. Sadece suçun takibi şikayete bağlıdır. Bu suçta rıza suçu hukuka uygun hale getirmez. Suçun takibini engeller.

15 yaşını tamamlamış olan bir kişi, kişiliğine sıkı sıkıya bağlı olan hakları, bizzat kendisi kullanacağından burdaki şikayetin, bizzat mağdur tarafından kullanılması gerekir.


Cinsel taciz

Dokunma olmaksızın, bir kimseye karşı sözlü, yazılı, görüntülü veya herhangi bir şekilde cinsel amaçlı davranışlarda bulunması, veya kısaca, cinsel amaçlı olarak mağdurun farklı yollarla rahatsız edilmesi, olarak tanımlanabilecek cinsel taciz suçu, da ayrıca düzenlenen fiillerdendir.

“(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Suçun;

a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,  

b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

e) Teşhir suretiyle,

işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz” (TCK m.105).

Cinsel taciz, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların en hafifidir.

Cinsel taciz, zaman zaman teşhircilikle karıştırılsa da farklıdır. Teşhircilikte teşhir alenen yapılmakta, belli mağdura karşı yapılmamakta, cinsel amaçlı olabileceği gibi bu amaca yönelik olamaması da mümkündür. Ancak cinsel tacizde fiil cinsel amaçlı ve belli bir veya birden fazla mağdura yönelik yapılmaktadır.

Kişinin, vücut dokunulmazlığını ihlal etmeden cinsel amaçlı davranışların gerçekleştirilmesi suçun maddi unsurudur.

Bir mağdura karşı değişik zamanlarda tekrarlanıyorsa zincirleme suç sözkonusu olacaktır.

Kastla işlenebilir. Teşebbüs ve iştirakta genel hükümler uygulanır. Fakat teşebbüs bulunsa da ispatlanamamaktadır.

Cinsel tacizin, mağdurun rızası olmaksızın gerçekleştirilmiş olması gerekir. İlgilinin rızası hukuka aykırılığı ortadan kaldırır. Yetişkinlerin, (reşit) ve onbeş yaşını doldurmuş ve kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel taciz şeklindeki cinsel davranışların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmiş çocukların rızası geçerlidir.

Suçun; kamu görevi veya hizmet ilişkisi ya da aile ilişkilerinden kaynaklı kolaylıktan faydalanarak, veya aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanarak, yahut posta veya haberleşme araçları  kolaylıklardan faydalanarak, veya teşhir suretiyle işlenmesi ile vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından işlenmesi halleri, cezayı ağırlatıcı nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve tipik suça verilen cezanın yarı oranında artırılması öngörülmüştür.


 BİLGİ: Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Nuri MEHMETOĞLU’na aittir. Emeğe saygı bakımından kaynak gösterilerek içeriklerin kısmen veya tamamen kullanılması serbesttir. (2010’da Yazılmış 2020’de Gözden Geçirilmiştir.)

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.